İcra Hukuku

Genel Kapsam

Nedir?

Kişileri ve kurumların başkalarında bulunan alacaklarının devlet zoru ile tahsil edilmesi icra hukukunun konusunu oluşturmaktadır. Alacaklarını alamayan kişi ve kurumlar icra daireleri aracılığıyla borçlularından alacaklarını tahsil etmek adına hukuki iş ve işlemler yürütmek zorundadır.

Borç ilişkisinin tarafı olmayan devlet, hukuki cebir yetkisi ile (Haciz, Satış, Tasarruf Kısıtları Vb.) borçlunun mal varlığından borç miktarı kadar kısmı alacaklıya teslim eder.

Kişi mahkeme kararıyla alacaklılığı sabit olsa dahi alacağını doğrudan borçludan tahsil edemeyebilir. Borçlular malvarlıklarını kaçırabilir, doğru hukuki işlemler yürütülmezse uzun süreler sonunda alacaklı alacağına kavuşamayabilir. Bu gibi icra takibi işlemlerinde alacaklıların alacaklarına kavuşmasında mutlaka kendilerini bir avukat ile temsil ettirmesi, pratik bilgi ve tecrübe gerektiren bu alanda işlemlerin profesyonel bir avukata teslim edilmesinde yarar olduğu muhakkaktır.

Avukatlar Hangi Bilgilere Erişebilmektedir?

Avukatlar icra takiplerinde, "İcra Daireleri" aracılığıyla icra takibi açılıp kesinleştirildikten sonra;

Haciz ve tebligat işlemleri için borçlunun adreslerine,
Borçlunun adına kayıtlı araçlarına, bu araçlar üzerinden haciz/rehin şerh ve bilgilerine,
Borçlunun adına kayıtlı taşınmazlarına ve bu taşınmazlar üzerindeki haciz/rehin şerh ve bilgilerine,
Borçluların bildirilen banka hesaplarındaki mevduat miktarlarına ve bu mevduatlar üzerinde varsa başkaca haciz bilgilerine,
Borçlunun malvarlığına dahil başkaca birçok bilgiye erişebilmekte,

İcra dairelerinin onayıyla bu malvarlıklarına haciz işlemi tesis edebilmektedir.

İcra Takibi Türleri

Çoğunlukla Yapılan Takipler;

Uygulamada çoğunlukla yapılan takip türleri şunlardır,

İlamsız Takip: Kişilerin elinde hiçbir belge dahi olmaksızın başlatabileceği, ancak borçlular tarafından itiraz ile duran ve devamı için ayrıca dava açılması gereken icra takibi türüdür.

Kambiyo Takibi: Alacaklının elinde, bono veya çek gibi kambiyo senetleri bulunması halinde, itirazın ancak icra mahkemelerinde dinlenebildiği, alacaklının elinin ilamsız takibe göre daha kuvvetli olduğu icra takibidir.

İlamlı Takip: Alacaklının elinde, mahkemelerce görülen bir dava sonunda alacağın sabit görüldüğü bir mahkeme kararına veya ilam hükmünde olan (Hakem Kararları, Arabuluculuk Anlaşma Tutanakları Vs.) belgelere dayalı olan icra takibidir. Borçlunun alacağın varlığına dair itirazı mümkün değildir.